Tıbbi
cihazlar
Ödem, kas ağrısı ve kramp: Tıkalı damarların 3 sadık
göstergesi. Evinizde kendiniz nasıl tedavi edebilirsiniz?
20:15,
Akşamları bacaklarınız şişiyor mu? Ayak tabanlarınız
ve ayaklarınız şiş mi, ayak bileklerinizde lekeler var mı?
Bunlar, damarlarda ödemin, yani tıkalı damarların duvar
çeperlerinde oluşan sıvının işareti olabilir. Ödem, kan
dolaşımını olumsuz etkilediğinden adale ağrısı ve kas
kramplarına neden olur.
Herkes, felcin ve kalp krizinin kolesterolün tıkadığı
damarların bir sonucu olduğunu bilir. Kardiyovasküler
hastalıklar. Ne var ki çok az kişi bunun buz dağının sadece
görünen kısmı olduğunun farkındadır. “Tıkalı damarlar” tedavi
edilemez olduğu varsayılan her 10 kronik hastalıktan dokuzunun
sebebidir.
Baş ağrısı, tansiyon oynamaları. Eklemleriniz ağrır,
yükünüzü taşıyamaz, boynunuzu neredeyse döndüremez veya
eğemezsiniz. Akşamları bacaklarınız, sabahları ise yüzünüz
şişer. Kulaklarınız çınlar. Elleriniz ve parmaklarınız
hissizleşir. Ayaklarınız hep soğuktur. Görme bozukluğu başlar.
Hafızanız kötüleşir. Hiçbir şeyi yapmak için enerji
bulamazsınız. Çoğu kişi bunu yaşlanmak olarak tarif eder ama bu
doğru değildir.
- Damarlar neden %90 oranında sağlığınızdan sorumludur?
- Kolesterole ek olarak damar çeperlerine başka ne depolanır?
- Sağlıksız damarların 4 bariz ve 7 gizli belirtisi
- Damarlarınızı evde kendiniz güvenli bir şekilde nasıl temizleyebilirsiniz?
Bu soruların cevaplarını, İstanbul’daki Tıp ve
Eczacılık Üniversitesi, Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı, Beyin Cerrahı
Profesör Doktor Hasan Çakır’dan aldık.
Doktor Çakır, bugüne kadar 100 binin üzerinde açık beyan
cerrahisi gerçekleştirdi. En genç hastası 2 günlük bir bebekti.
Dr. Çakır’ın en karmaşık işlemleri herkesin anlayabileceği
şekilde basit kelimelerle açıklamak gibi bir yeteneği de var. Bugüne
kadar yazdığı, tıp eğitimi almamış kişilere yönelik 47 kitabı ve sağlık
rehberi mevcut. Damarların sağlığımızın %90’ınından sorumlu olduğuna ve
genel sıhhatimizin damarlarımızın ne kadar temiz durumda bulunduğuna
bağlı olduğuna inanıyor.
Damarlar neden sağlığımızın %90’ını temsil eder?
Sayın Doktor Çakır, birçok kez bedenimizdeki damarların sağlığımızın %90’ınından sorumlu olduğunu belirttiniz. Bunun sebebini açıklar mısınız?
İnsan bedenindeki en büyük organ hangisidir? Bu sorunun
cevabını çok az kişi bilir. Tıp eğitimi almış kişiler bile bazen, beyin
veya karaciğer diyerek yanlış cevap verebilir. Kurnazlar insanın cildi
diyebilirler. Aslına bakacak olursanız, insan bedenindeki en büyük parça
damar sistemidir.
Dünyanın çevresini
2,5 kez dolanabiliriz.
Bunun için tek kişinin damar
sistemi yeterlidir.
Hayal etmeye çalışın. İnsan bedenindeki tüm damarları çıkarıp uç uca eklesek, uzunluğu 100 bin kilometre olur .
Daha basit şekilde söyleyecek olursak, ekvatorun
uzunluğu 40 bin kilometredir. Dolayısıyla tek bir kişinin
damarlarından oluşturulacak yekpare ip, dünyanın çevresine 2,5 kez
dolanabilir.
Bu rakam hakkında ne düşünüyorsunuz?
Damarlar, sadece içinden kanın aktığı kanallar değildir.
Benzersiz ve karmaşık bir organdır. Herhangi bir bozukluk, bedende
hastalık oluşmasına neden olur.
Ayaktaki tıkalı damarlar: Varis, ayak
şişmesi, ağırlık hissi, bacaklarda donma hissi veya tam aksi olarak ayak
tabanlarında yanma hissi. Topuklarda oluşan çatlaklar. Kan dolaşımı
bozuklukları: Bakterilere karşı koruma kalmaz, mantar hastalığı oluşur.
Tırnaklar kalınlaşır, şekilleri bozulur.
Enët e bllokuara të gjakut që ushqejnë mëlçinë –
hepatiti. Shije e hidhur në gojë. Kurh hani yndyrna - keni
një shije të hidhur.
Karaciğer besleyen damarların tıkanması:
hepatik steatoz. Yağlı yiyecekler yendiğinde ağızda acı bir tat bırakır.
Eklemlerdeki damarların güçsüzleşmesi ve tıkanması:
Kıkırdak dokusu kurur. Eklemler ağrımaya başlar,
osteokondroz ve fıtık olur.
Bağırsakların damarları esnekliğini yitir:
Hemoroid boğumları oluşur.
Gözlerdeki damarlar: Görme yetisi azalır. Katarakt
oluşur. Herkesin yorgunluktan olduğunu sandığı göz kızarıklığı aslında
gözlerdeki kılcal damarlardaki mini kanamalardır.
Beyinde kan dolaşımı bozukluğu: Baş dönmesi, kulak
çınlaması ve hafızada gerileme. Hiç mutfağa gidip neden gittiğinizi
unuttuğunuz oldu mu? Veya bir kelimeyi bir türlü hatırlayamadığınız. Tüm
bunlar beyin damarlarının kötüye gittiğinin işaretidir.
Ve yüksek tansiyonu da bu listeye eklemek lazım. Yüksek tansiyon, felcin anası ve kalp krizinin kardeşidir.
Damarlar bizim enerji kaynağımızdır, yaşam gücü onların
içinden geçer. Önemli bir kavşak tıkanırsa, yaşam durur.
Tıkalı damarlar: Tüm organlar aç kalır
Kilo fazlası doğrudan damarları etkiler. Kolesterol
nedeniyle tıkanan damarlar yüzünde organlarımız aç kalır çünkü gerekli
besin yerine ulaşamaz. Beyin, “Yemek yemen lazım” mesajını gönderir.
Kişi yemeğini yer. Ne var ki organlar yeterli miktarda besin alamazlar
çünkü damarlar tıkanmıştır. Beyin yemeniz için tekrar mesaj gönderir ve
bu kısır döngü bu şekilde sürer gider.
Bir şeyler yeme isteği, tatlı ve hamur işi iştahı işte
buradan gelir. Bedeninizin kaloriye ihtiyacı vardır.
Meslektaşlarım hastalarına, “Fala kilolarınız nedeniyle
yüksek tansiyon hastasısınız” dediklerinde, hastalar sebep ve sonuç
ilişkisini karıştırırlar. Yüksek tansiyon aşırı kilo yüzünden olmaz, tam
tersidir.
“Her şeyin başı sağlık” diye boşuna söylenmemiştir am aşunu da eklemek gerekir: “Damarlarımızı temiz tutmadan sağlıklı olamayız.”
Bu yüzden sürekli aynı şeyi söylüyorum: Normal bir yaşam
sürmek istiyorsanız damarlarınızın sağlığını korumanız gerekir. Temiz
damar yapısı, bazıları “tedavi edilemez” kronik hastalıkların %90’ına
karşı sizi korur .
Kolesterol dışında neler damarları tıkar?
Hepimiz kolesterolün ne kadar tehlikeli olduğunu biliyoruz. Damarları tıkar, geçiş yollarını daraltır ve dolayısıyla kan dolaşımını engeller. Ancak bu sonuca sebep olan tek şey kolesterol değildir.
Trombüs
Kalsiyum
Kolesterol
6,1 kg
bir kişi 50 yaşına geldiğinde damarlarında biriken
kalıntıların toplam ağırlığıdır.
Doğrudur. Kolesterol plakları veya tıbbi adıyla
“aterosklerotik plaklar” yaklaşık %65-70 oranında damar
bozukluklarının nededir.
Her insan 50 yaşına vardığında vücudunda 5 kiloya
kadar kolesterol tabakası birikir. Kolesterolün birikmesi
damarlar lümenlerini (yani içlerinde kanın aktığı boşluk) 4-5 kat
daraltır.
Hayal etmeye çalışın. İnsanın damar kalınlığını parmak kadar kabul edersek, 5 kilo kolesterolün tıkadığı damarın içinde kanın geçebileceği boşluk 4 kibrit çöpü kalınlığında olur.
Bu plakalar hayati tehlike doğurmayabilir ama yaşam
kalitesi düşer, tansiyon yükselir, baş ağrısı, sırt ağrısı,
hissizlik başlar. Damarların içinde biriken pıhtı çok daha
tehlikelidir.
Damarlarda biriken pıhtı miktarının ağırlığı çok daha
azdır, “”yalnızca” 800 gram – 1 kg arasındadır. Fakat
dengesiz yapıları nedeniyle çok tehlikelidirler. Bir trombus (damarı
tıkayan pıhtı) her an yapışık olduğu damar içi duvarından kopup
kurban aramaya başlayabilir.
Büyük trombus parçaları kurbanının damarını tamamen
tıkayabilir. Böyle bir durumda iskemi, yani dokunun yeterince kan
alamaması ortaya çıkar.
İskemi felci, beyin damarının tıkanmasıdır. Kalp krizi,
kalp damarının tıkanmasıdır. Karaciğerde iskemi, akciğer yetmezliği,
böbrek yetmezliği bu yüzden oluşur. Basur, kalın bağırsak ucunda
yaşanan iskemi durumudur. Ayaktaki kılcal damarların tıkanması,
nekroz (kangren) ile sonuçlanabilir.
Gıda takviyeleri ve ilaçların kimyasal kalıntıları
damarlarda kalsiyum tuzu birikmesine neden olur. Bir insanın yaşamı
boyunca, 50 yıl içinde 300-400 gram birikir. Kalsiyum
tuzları en fazla beyin damarlarında birikir.
Bunlar kristal yapıları nedeniyle tehlike arz ederler.
Damarları daraltırlar ve stres, fiziksel hareket veya hava
durumundaki değişiklik nedeniyle damarın spazm yapması halinde
keskin kristal kenarları damarı delebilir. Beyin damarının delinmesi
hemorajik inme olarak bilinir.
Sağlıksız damar yapısının 4 bariz ve 7 gizli belirtisi
Damarlarımızın tıkalı olduğunu işaret eden belirtiler nelerdir? Vücudumuzun verdiği, “Hemen damarlarını temizle” mesajını nasıl anlayabiliriz?
Yaşınız 45 üzeri ise ve damarlarınızı temizlemek için
hiç nutrasotik kullanmadıysanız, sorununuz olduğunu söyleyebilirim.
45 yaş,
damarlarınızı temizlemek için dönüm noktasıdır
Damarların kolesterol ve pıhtı ile tıkanması yaşlanma
sürecinin doğal bir sonucudur. Günümüzün gıdaları, ilaçlar, sigara
içmek, alkol kullanmak bu süreci ve tıkanıklık miktarını 5-8 kat
artırmaktadır. Bugün içinde yaşadığımız dünyanın gerçeği budur ve
inkar edilemez.
Damarların kirlendiğinin ana belirtisi
Size yüksek tansiyon teşhisi konulduysa bu yazıyı
okumayı bırakabilirsiniz çünkü damar hastalıklarının kralı sizde
mevcut demektir.
Tansiyon oynamalarından şikayetçi misiniz? Tansiyonunuz
sürekli yüksek ve düzenli olarak tansiyon ilacı almanız gerekiyor
mu? Bu sorulara yanıtınız evet ise, damarlarınızda kan dolaşımının
gerçekleşebileceği %30 oranında boş yer kalmış demektir.
Damarlarınızın geri kalanı kolesterol plakları, kan pıhtısı ve
kalsiyum tuzları ile dolmuştur.
Dolayısıyla en küçük bir stres, hava koşullarında bir
değişiklik ya da manyetik fırtına sağlığınızı anında etkiler. Bu
durumda tansiyonunuz yükselir, şakaklarınız zonklamaya başlar ve
eklemlerinizde ağrı oluşur.
Tıkalı damarların sebep olduğu 4 hastalık
- 1. Hipertansiyon (Yüksek tansiyon) İstikrarsız veya yüksek tansiyonu ilaç içerek dengelemek ya da düşürmek zorundasınızdır. Ana belirtilere dikkat etmelisiniz. Hipertansiyon teşhisi konuldu mu? O zaman damarlarınızı temizleme zamanı geldi demektir.
- 2. Variköz venler (varisli damarlar) Bacaklarda çirkin ve şiş damarlar olarak görünür. Ağırlık, ağrı ve ödem hissi verir. Kolesterol ve pıhtı kalıntıları damar kapakçıklarını tıkar. Zaman içerisinde variz “yıldızları” oluşur ve bunlarda “örümcek ağı” gibi bir yapı alır. İşte varili damarlar bu şekilde oluşur.
- 3. Hemoroit (basur) Rektumdaki damarların tıkanması basur düğümlerinin şişmesine neden olur. Kan taşıyıcı damarlardan gelen tortu, anüsteki çatlakları artırır.
- 4. Osteokondroz (Kireçlenme) Kıkırdaklarda yetersiz kan dolaşımı yüzünden oluşur. Kıkırdak sertleşir ve işlevini göremez hale gelir. İyileşecek zaman bulamazlar. Yenilenmedikleri için kururlar. Nemlenme işlevlerini kaybederler. Tuzlar temizlenmez ve kontrol edilemez şekilde birikmeye başlar.
7 gizli belirti:
- 1. Ödem Tıkanan damarlar vücuttaki suyu pompalayamaz. Vücudun tuz-su dengesi bozulur. Akşamlar ayaklar şişer, çoraplar bileklerde kalın ve derin iz bırakır. Yüzde şişlik, gözaltında torbalar oluşur. Parmağınızdaki yüzüğü artık çıkaramaz hale gelirsiniz. Göbekte şişlik, iç organlarda şişmenin işaretidir.
- 2. Kulak çınlaması Önceleri hafif başlayan zamanla artan sesler konsantre olmanızı engeller. Bu seslerin sebebi, kulak zarına baskı yapan beyin damarlarında tansiyonun yükselmesidir.
- 3. Baş dönmesi Kişi sarhoşmuş gibi hisseder. Ani oluşan baş dönmesi, vestibüler sisteminin iyi çalışmadığının işaretidir.
- 4. Uykusuzluk Kendinizi uykusuz ve enerjisi bitik hissetmenize rağmen gece yarısından önce uyku tutmuyor mu? Bunun nedeni hipofiz bezlerine yeterince kan gitmemesidir. Bu da, uyku hormonu olan melatonin üretimini aksatır.
- 5. Takat eksikliği Gücünüz kalmamış gibi hissedersiniz. Canınız hiçbir şey yapmak istemez. Tek istediğiniz yataktan çıkmamak ve yemek yemektir. Bu durum vücut enerji tasarruf etmeye başladığında yaşanır. Damarlar organlar için gerekli olan besini taşıyamamaktadır, o yüzden de vücut hayatta kalmak için faaliyetlerini minimum düzeye indirmektedir.
- 6. Görme bozuklukları Gözünüzün önünde minik “sinekler” uçuşur. Göz merceği damarlarına ait belirtilerdir.
- 7. Eklem ağrısı Hava durumu değiştiğinde eklemlerde ağrı yaşanır. Sabahları dinlenmiş ve güçlenmiş kalkmak yerine kişi neredeyse felç olmuş gibi hisseder. Kemiklerinin acıdığından bahseder. Bunun nedeni eklem sıvısının özelliğini yitirmesidir.
Bu belirtilerden herhangi birine sahip misiniz?
Yanıtınız evet ise, eklemleriniz size damarlarınızı temizleme
vaktinin geldiğini söylemektedir.
İnsanlar genellikle bu belirtilerin birkaçına birden aynı anda sahip olabilirler. Hatta bazen hepsi birden tek kişide görülebilir.
Hastalar her hastalığı ayrı ayrı tedavi etmeye çalışır.
Tansiyon ilaçları, bacaklardaki varisler için merhem, kireçlenme
için jel kullanırlar. Ve elbette bol miktarda aldıkları ağrı kesici,
ağrı kesici, ağrı kesici...
Yani ilaçlar için çuvalla para akıtırlar. Fakat
damar hastalıklarının tek bir sebebi vardır: tıkanıklık.
İşte burada damar sisteminin genel anlamda temizliğine başlamak
gerekir.
Peki, damarlardaki kolesterolü, pıhtı ve tuz birikintilerini temizlemek için ne kullanmalısınız?
Lütfen profesyonel önerinizi belirtin. Örneğin, Antalya’da yaşayan 57 yaşındaki Hülya Koç’un fazla kilo, hipertansiyon ve varis şikayetleri var. Hülya Hanım, havadaki en küçük bir değişikliği adeta barometre gibi hissedebiliyor çünkü eklemleri ağrımaya başlıyor. Baş ağrısı, baş dönmesi ve yorunluk hissediyor.
Hülya Hanım’a nasıl yardımcı olabiliriz? Damarlarını nasıl temizleyebilir? Doktora gitmek ve “Kilo vermeniz lazım”, “Spor yapmanız lazım”, “Sağlıklı beslenmeniz lazım”, “Bu yaşta daha dikkatli yaşamanız lazım” gibi cümleler duymak istemiyor.
Tıbbi ve farmasötik ürünlerin büyük kısmının, banka hesabında para kalmamasını ve ilaçlara bağımlı hale gelmesini sağlamanın dışında bir faydası olmuyor.
Maalesef Türkiye’de sağlık sistemi böyle çalışıyor.
Hastaların doktora gitmemek için gösterdikleri inadı
anlayabiliyorum. Peki, Hülya Hanım doktorsuz yapabilir mi?
Benim, damarların güvenli bir şekilde temizlenmesi
için söyleyebileceğim tek bir ürün var: CholestOff.
CholestOff isan yaşamını 11-17 yıl uzatır. Enerji ve
rahatlama hissi verir, eziyetten kurtarır ve gücünüzden en küçük bir
parça bile harcamaz.
Zararsızdır çünkü şifalı otlardan oluşmuş
çaydır. En çok kullanılan 2. sıradaki damar temizleme
ürünüdür. Birinci sırada cerrahi müdahale yer alır. Neşterin
kullanıldığı yöntemlerin aksine herhangi bir komplikasyona neden
olmaz veya yan etkiye sahip değildir. En kalın atar damarlardan en
ince ve narin kılcal damarlara kadar.
CholestOff bitki özleri karışımından
oluşur ve su ile temas ettiğinde canlı molekülleri
etkinleştirir. Bu dikkatli temizlikçiler damarlardan
cidarlarına yapışmış kolesterolü, pıhtıları, kalsiyum plaklarını ve
ilaç kalıntılarını yok eder. Yani kan dolaşımını engelleyen her şeyi
temizler.
Yıllar içinde biriken ve hayatınızı zehir eden tüm
pislik CholestOff tarafından sadece 1,5-2 aylık tedavi
ile temizlenir.
CholestOff, sadece 6 hafta içinde 4 kilo kolesterol plağını eritip kaldırır. 900 gram ila 1 kilo arasındaki pıhtı kütlesinin yumuşatır, 350-400 gram arasındaki kalsiyum kloridi yıkar.
Bu sayede baş ağrılarınız ve kulak çınlamaları kalmaz.
Beyne yeterli besin gitmeye başlar ve süper bilgisayar hızında
çalışır. Düşünceler berraklaşır.
Duygular yoğunlaşır, daha önce duymadığınız
huzur verici sesleri duymaya başlarsınız. Duyma duyusu iyileşir,
daha önce duyamadığınız yan odadaki sohbeti bile takip edebilir hale
gelirsiniz.
Koku alma duyusu yeni renkler edinir. Burun
tıkanıklığı biter. Kronik iç burun iltihabı ve alerji şikayetiniz
kalmaz. Bronşlar düzelir. Nefes alıp vermek kolaylaşır. Ciğerlere
dolan temiz hava tüm bedene yayılarak mutluk hissi yaratır.
Tat alma duyusu güçlenir ve derinleşir. Sıradan
yiyeceklerden daha fazla keyif almaya başlarsınız. Daha az yiyip
daha tok hissedersiniz. Tatlı ve yağlı yiyeceklere olan
düşkünlüğünüz biter.
Eklemleriniz size teşekkür eder. Sürekli
çekilen ağrılar kesilir. Çatırdamazlar ve eklem sıvısının geri
gelmesi sayesinde hareket etmek kolaylaşır. Bir arabanın yağını
değiştirmek gibidir. Yanmış ve eskimiş zift gibi yağın yerine, temiz
ve taze yağ koyarak her aksamın rahatça çalışmasını sağlamış
olursunuz.
Çok etkileyici. Daha önce CholestOff hakkında bir şey duymamıştım. Nutrasötikler hakkında genel bir bilgiye sahiptim. Japonya ve İsrail’de nutrasötikler ana tedavi yöntemi olarak kabul edilir. Fakat Türkiye’de bu ürünlere hala şüpheyle yaklaşılıyor.
Eminim, Hülya Hanım bugüne kadar kuşkulu şöhrete sahip mucizevi ürünlere para harcamamak için yüzlerce gıda takviyesi ve ilaç kullanmıştır.
Şüphelerimiz bize ihanet eder. Korkutarak başarabileceklerimizi kaybetmemize neden olur.
Size özgüven eksikliği ile ilgili bir hikâye anlatayım.
1928 yılında ilk antibiyotik icat edildi:
Penisilin. Bu ilaç yıllarca pek çok insanın ölümüne neden
olan dizanteri ve tifo hastalıklarını tedavi etti.
Ne var ki insanların çoğu, penisilinin kendilerine
faydası dokunacağına inanmıyordu çünkü daha önce binlerce hiçbir
şeye yaramaz tedavi yöntemini kullanmışlardı. Fakat binlerce
başarısızlık yaşamış ama denemekten korkmayanlar iyileştiler. İlk
grup hastalar, “Bir işe yaramaz ilaç daha” düşüncesindeydiler ve
hayatlarıyla ödediler. Hâlbuki iyileşmelerini sağlayacak çözüm
burunlarının dibindeydi.
Penisilinin dizanteri, tifo ve vebayı ortadan
kaldırması gibi CholestOff de damar hastalıklarını
yok edecek. Kore, Japonya, Kanada, İsviçre ve İsrail’de bu
yönde ilk adımlar atıldı. Bu ilkelerde yasal bir çerçeve
oluşturuldu. Damarların temizlenmesinde tıbbi tedaviden önce
nutrasötiklerin kullanılması kararı alındı.
Ben de katılıyorum, şüphe en büyük düşmandır. Kişisel olarak ben yeni şeyleri denemekten çekinmem.
Şimdi hayal edelim ki ben, CholestOff satın alıyorum, kutusunu açıyorum, şişeyi çıkarıyorum ve ½ çay kaşığı kadar bir miktarı bir bardak suda eritiyorum... Sonra ne oluyor? CholestOff nasıl işe yarıyor?
Suya katıldığında gerçek bir doğal laboratuvarı
etkinleştiriyor. Kostik soda: Madenlerden elde edilen bu
doğal soda, su ile reaksiyona girerek CholestOff
içinde bulunan doğal bitki özlerinin oksijenlenme sürecini başlatır.
Peroksitin (oksijenlenme) etkisi: Oksijenle zenginleşme sayesinde moleküllerin emilimi hızlanır.
Su ve oksijenle zenginleşen şifalı özler peroksidin
özelliklerini edinir: Oksijenlenme.
Aslında CholestOff içeriğindeki
moleküller oksijen bombası gibidir. Damarlardaki kolesterol
plaklarını patlatıp kan dolaşımı için yol açarlar.
Bu CholestOff isimli koyu sıvı sarıya
çalan bir rengi var. Hafif ekşi tadından çok hafif yıldız anason ve
dereotu hissediliyor
5 dakika içinde bu çözeltinin içilmesi
gerekiyor çünkü oksijenlenme reaksiyonu ile etkinleşen bitki özleri
moleküleri bu kadar süre çalışıyor. CholestOff
ürününün bu kadar etkili olmasının bir diğer nedeni de etkin haldeki
canlı bitki özleri tüketmeniz. Öte yandan ilaçların çoğu
ölü ve etkin olmayan moleküller içerir.
Peroksidin etkisi canlı moleküllerin anında
asimile edilmelerini sağlar. Oksijenle zenginleşen bitki özleri,
yemek borusu tarafından kolaylıkla emilir. Bu sayede
CholestOff midede yanma, acı tat, gaz oluşmasına neden
olmaz ve bağırsakları zorlamaz, mideyi korur. Mide ülseri olan
hastalar için bile uygundur. CholestOff hiçbir yan
etkiye sahip değildir.
Damarların saflığını ve direncini sağlamak için uyum içinde çalışan şifalı özler içeren bir hazinedir.
Tibet lofantı kolesterolün sebep olduğu
tıkanıkları açar. Lofant molekülleri damarların iç duvarına yapışık
kolesterol parçacıklarını kaldırmak için çekiç gibi çalışır. Bu
sayede kan dolaşımının yolu açılır. Organlar besinlerini “içmeye”
başlarlar. Oksijen ve suya kavuşan kıkırdaklar “hayat bulur” ve
otomatik iyileşme mekanizması devreye girer. Esneklik geri gelir.
Boyun oynatılırken çıkan ses kaybolur. Hava değiştiğinde dizlerde ve
parmaklarda çıkan ağrı kesilir.
Ödem yok olur. Kişi bütün gün ayakta durmuş olsa bile
artık bacaklarda şişme görülmez.
Ciltteki kan dolaşımı düzelir. Örümcek ağına benzeyen
ve dışarından görülebilen damarlar yok olur. Varis zaman içerisinde
gide ve hemoroit boğumları kurur.
Andız otu özünün molekülleri. Kolesterol
parçacıklarını yakalayıp içine karışarak yağ parçalayan yüksek
yoğunluklu lipoproteine çevirir.
CholestOff 2 problemi çözer: Kolesterol
kalıntısını temizler ve yağın doğru şekilde yakılmasını sağlar.
Ürünün kullandıktan sonra güçlenmiş hissetmeye başlarsınız ve
hareket etme ihtiyacı duyarsınız. Dağları yerinden
oynatabileceğinizi düşünürsünüz.
Çörek otu özü damar spazmlarını önler.
damarların pürüzleşmesine yol açar. Aynı şekilde damar kramplarını
engeller. Kan dolaşımı bozukluğu çeken damarların gevşemesine ve
düzelmesine neden olur. Baş ağrıları kesilir, kulak çınlaması
azalır, akciğerler ve bronşlar daha iyi çalışmaya başlar. Nefessiz
kalmış hissetmezsiniz.
Aslan kulağı özü damarların içinde dolaşarak
kan pıhtısı arar. Kanı sulandırarak dolaşımını iyileştirir.
Pıhtıları ve hatta küçük anevrizmaları parçalar. Damarlarda birikmiş
kalsiyum tuzu birikintilerini ve ilaç kalıntılarını yıkar.
Göğsünüzde hissettiğiniz baskı kalkar, daha rahat nefes
alırsınız. Kalp atışı normal seviyesine döner. Aritmi ve taşikardi
şikâyetiniz kalmaz. Kalbinize aniden giren sancılar yok olur.
Kalp krizi geçirme riski sıfıra iner.
Amarant tohumu damarların duvarlarını tamir
eder. Amarant tohumu molekülleri küçük çatlakları yama yapar gibi
kapatır. Beyin felce karşı düzgün şekilde korunur. Hücreler besin ve
oksijen almaya başlar. Başınızı daha hafifmiş gibi hissedersiniz.
Kelebek etkisi
CholestOff kelebeğin kanat çırpması gibidir ve inanması güç bir dizi olayın zincirleme meydana gelmesine yol açar. Çalışmaya, yıllar içinde birikmiş olan tortunun damarlardan temizlenmesi ile başlayan CholestOff adım adım tüm vücudun iyileşmesine giden yolda zincirleme tepkimeyi başlatır.
CholestOff ile uygulanacak 1 aylık tedavinin sonunda yeniden doğmuş gibi hissedersiniz.
Sabahları uyanırsınız ve yataktan zorlanmadan
kalkarsınız. Bacaklarınızın, sırtınızın ve boynunuzun kendine
gelmesini beklemeniz gerekmez.
Beden sabahla birlikte güç ve enerji dolu olur çünkü
artık damarlar tertemizdir ve tüm organlar ihtiyaç duydukları besini
ve oksijeni gece boyu alabilmiştir. Bedenin her yanı yeni bir gün
için gereken gücü sağlayan doğru miktarda kan ile beslenmiştir.
Kahvaltıda ekmeğinizi sucuklu yumurtaya banarak
yersiniz. Mideniz rahatlıkla kabul eder. Midenizde artık acı ve
geçmeyen bir ağrı yoktur CholestOff mideyi besleyen
damarları temizlemiştir. Taş yutsanız hazmedecek kadar güçlenmiştir.
Evden çıkarken ayaklarınızdan dolayı endişe
duymazsınız. Bütün gün yürüseniz bile sorun çıkarmayacak,
yorulmayacak ve şişmeyeceklerdir. Ayakkabınız ve çoraplarınız artık
ayaklarınızda iz bırakmaz.
Rahatlamış ve sakinleşmiş hissedersiniz. Bilincinizi
bulanıklaştıran ve odaklanmanızı engelleyen inatçı ağrı artık
yoktur. Ağrınız kalmadığı için alışık olduğunuz sesler, kokular daha
yoğun hissedilir.
Yoğun geçen bir mesai gününün sonunda bile evinize
zihniniz açık dönersiniz. Beyniniz artık bir saat gibi tıkır tıkır
çalışıyordur. Kendinizi yorgun hissetmezsiniz.
Başınızı yastığa koyduğunuz anda uykuya dalmaya
başlarsınız. Eskiden olduğu gibi yatağın içinde saatlerce uyku
tutmadan bir o yana bir bu yana dönmelerden iz kalmaz. Artık iş çok
kolaylaşmıştır. Ne zaman uyuyacağınıza siz karar verirsiniz ve
bedeniniz buna uyar.
Piyasa açığı ve indirim programı
- CholestOff piyasadan yok oldu, hiçbir eczanede bulunmuyor. Neden?
Maalesef söylediğiniz doğru. Bu yılın başından bu yana
CholestOff artık eczanelere verilmiyor.
Sorun ilaç şirketlerinin aç gözlülüğünden
kaynaklanıyor. Bu şirketler, CholestOff üreticisinin
satıl her pakette kendilerine 450 TL ödenmesini talep
ettiler. Firmalar, ürün eczanelerde piyasaya sürülürken bu tutarın
fiyata eklenmesini ( CholestOff ürününün fiyatı
İstanbul’da kimi eczanelerde 1.500 TL seviyesine ulaştı)
istediler.
Firmaların temsilcilerine göre bulundukları istek makul
gerekçelere dayanıyordu. Bu sayede faaliyetlerine devam
edebileceklerdi. CholestOff hastaların 7 ila 10
yılda bir ihtiyaç duyacakları bir ilaç. Dahası damarlar CholestOff ile temizlendikten sonra hastalar, daha
önce düzenli olarak kullandıkları tıbbi ürünlere ihtiyaç
duymuyorlar. Kimse tansiyonunu düşürmek veya eklem ağrılarını
geçirmek için ilaç almak zorunda kalmıyor. Astım ve diyabet
ilaçlarına olan talep son derece düştü. Doğal olarak bu durum ilaç
şirketleri açısından büyük parasal zarar demektir. Bu yüzden CholestOff satış fiyatı üzerine böylesine aşırı bir
kâr marjı koymak istediler.
Sonuç olarak CholestOff üreticisi,
eczaneler ile olan sözleşmeyi iptal ederek tamamen internetten
satışa yöneldi. Aslında bu en doğru karardır. Kira ödemek,
eczanelerde raf yeri kapmak için mücadele etmek gibi dertleri
kalmadı. Yani, CholestOff eczanelerde satılmaya
kıyasla herkesin çok daha kolay erişebileceği bir duruma geldi.
“Temiz Damarlar” İndirim Programı
Enstitümüz, İstanbul’daki Tıp ve Eczacılık
Üniversitesi, PTT ve CholestOff üreticisi ile toplu
bir iş birliği yaparak tele-tıp projesi (online tıp) kapsamında bir
indirim programı başlattı.
Programa katılan herkes CholestOff
siparişi vererek en fazla 449 TL
karşılığında bu ürüne sahip olabilir.
Programa katılmak için ne yapmak gerekiyor?
İndirim programı dahilinde CholestOff siparişi vermek
isteyenlerin aşağıdaki koşulları yerine getirmesi gerekiyor:
Programın CholestOff koşulları:
- Kişi CholestOff ürünün kişisel amaçlarla satın alıyor olmalı Ürünün siparişini veren ve alıcısı aynı kişi olmalıdır. Bu şekilde, aracı kurumların toptan satın alım yapıp üzerine kâr marjı ekleyerek başkalarına CholestOff satması engellenmeye çalışılmaktadır.
- Sipariş programın resmi formu kullanılarak verilmelidir Siparişinizde resmi formu kullanmak size üreticinin fiyatı üzerinden satın alım yapmanızı sağlar ve sizi aracılardan korur.
İndirim programı ne kadar sürecek?
Eldeki CholestOff stokları tükenene kadar
program devam edecektir. Elimizde 3-4 hafta yetecek kadar stok
olduğunu tahmin ediyoruz. Hiç reklam yapılmamasına rağmen, bu ilacı
kullanarak sağlığına kavuşanlar eşe dosta haber veriyorlar.
Elimizdeki CholestOff stokunun bu kadar çabuk bitecek
olması bizim için sürpriz oldu. CholestOff indirim
programı
(dahil) tarihinde bitecektir.
Onun için bir an önce CholestOff
siparişinizi vermenizi öneririm. Programın bu yıl bir daha
tekrarlanması planlanmıyor.
Yorumlar